İstifa sonrası dönüş talebi reddedilen vatandaş hangi halde dava açabilir?

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Memurluktan Çekilenlerin Yeniden Atanmaları" başlıklı 92 nci maddesinde "İki defadan fazla olmamak üzere memurluktan kendi istekleriyle çekilenlerden veya bu Kanun hükümlerine göre çekilmiş sayılanlardan tekrar memurluğa dönmek isteyenler, ayrıldıkları sınıfta boş kadro bulunmak ve bu sınıfın niteliklerini taşımak şartıyla ayrıldıkları tarihte almakta oldukları aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine veya 71 inci madde hükümlerine uyulmak suretiyle diğer bir sınıfta eşit derecedeki kadrolara atanabilirler.
657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden kendi istekleri ile görevinden çekilmiş olanlar, boş kadro bulunmak ve gireceği sınıfın niteliklerini taşımak kaydı ile bu Kanuna tabi kurumlardaki memuriyetlere atanabilirler" hükmü bulunmaktadır.

Bu hükme göre, herhangi bir kamu kurum veya kuruluşuna, durumunuza uygun bir kadroya atanmak üzere müracaatta bulunmanız ve müracaatınızın kabul edilmesi durumunda memuriyete yeniden başlayabilmeniz mümkün bulunmaktadır.

657 sayılı Kanunun Amir Durumda Olan Devlet Memurlarının Görev ve Sorumlulukları başlıklı 10 uncu maddesinde "Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli ve sorumludurlar.
Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır.
Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez ve maiyetindeki memurdan hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz" denilmektedir.

Ayrıca, "Tarafsızlık ve devlete bağlılık" başlıklı 7 inci maddesinde "Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.
Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler."hükmü yer almaktadır.

İstifa eden devlet memurlarının 657 sayılı Kanunun 92 maddesi hükmü uyarınca memur kadrolarına yeniden atanabilme hakkı tanınmıştır.

Kamu kurum ve kuruluşları boş memur kadrolarını 2 şekilde doldurmaları mümkündür.
1- Açıktan memur olarak atamak
a- Sınav kazanan adaylar içerisinden (merkezi KPSS)
b) İstifa etmiş memurlar arasından

2- Naklen memur olarak (direk kurum ve kuruluşlarda çalışan memurlardan 657 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi hükmü uyarınca)

Kamu kurum ve kuruluşları personel ihtiyaçlarını istifa eden kişilerden açıktan atama yolu ile karşılamak istedikleri istediklerinde müracaat eden adaylara arasından mevzuat hükümlerine uymak suretiyle hizmet gerekleri, kamu yararı ve eşitlik ilkesine uygun olarak hareket ederek atama yapmak zorundadırlar.

İstifa etmiş olan devlet memurları yeniden memuriyete dönmek istedikleri takdirde istifa ettikleri kuruma veya devlet memuru çalıştıran diğer kamu kurum ve kuruluşlarına müracaat etmeleri gerekmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarından istifa etmiş olan memurun hizmetine ihtiyaç duyan ve atayabileceği boş kadrosu bulunan kurumların mevzuat hükümlerine uyarak yeniden memur olarak ataması mümkün bulunmaktadır.

İstifa eden devlet memurlarının müracaatı üzerine yeniden memur olarak atanması zorunluluk değil kurum takdirine bırakılmıştır.

Takdir hakkı kamu yararı, hizmet gerekleri ve eşitlik ilkeleri çerçevesinde kullanılmalıdır.

Müracaat etmiş olduğunuz kamu kurum kuruluşu müracaat eden adaylar arasından gerekçe göstermeksizin sizi atamamışken atanabileceğiniz kadroya sizden sonra müracaat eden başka birisi atamış olması halinde takdir hakkını mevzuata aykırı olarak kullandığından söz edilmesi mümkündür.

İdarenin takdirini bu çerçevede kullanmadığını düşünüyor iseniz yargı yoluna başvurma imkânı da bulunmaktadır. Takdir hakkını doğru kullanılmadığını belirleme yetkisi yargı mercilerinin karına bağlıdır.