Eş durumu naklinde doğum izni 3 yıllık kesintisiz primi bozar mı?

27/10/2014 01:24:00
Yazdır

Soru

Merhaba
Eşim özel sektörde 3 yıldır çalışmakta. Fakat bu 3 yıl içerisinde 4 ay doğum izni ve 4 ay da süt izni kullandı.
İş yerinden giriş çıkışı olmadı. Sadece sigorta günü yatmadı.
Hizmet dökümünde 8 ay ki zamanlar her ay için 0 gün olarak gözükmektedir.
Bu durumda eş durumundan tayin isteyebilir miyim?
Ne yapmalıyım acaba. ?
Cevaplarsanız memnun olurum
Saygılar Sunarım.

Cevap

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun yer değiştirme suretiyle atanma başlıklı 72 ikinci maddesinde Kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmalar; hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiye'nin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılması öngörülmüştür.
Devlet her ikisi de memur olup yer değiştirme suretiyle ayrılan eşlere anılan 72 madde uyarınca;
1-Nakil,
2-Aylıklı izin,
3-Aylıksız izin

hakkı tanımıştır.

657 sayılı Kanunun 72 maddesinin son fıkrası hükmü gereğince 19/4/1983 tarih ve 83/6525 sayılı Bakanlar Kuru Kararı ile karalaştırılan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik 25/6/1983 tarih ve 18088 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Mezkur Yönetmelikte;
"Hizmetin Gereği Olarak Yapılabilecek Yer Değiştirmeler"e ilişkin düzenlemelere 11 inci,
"Memurun İsteği Üzerine Yapılabilecek Yer Değiştirmeler"e 12 nci,
"Sağlık Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği"ne ilişkin 13 üncü,
"Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği"ne ilişkin 14 üncü,
"Can Güvenliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği"ne ilişkin 14 /A üncü maddesinde düzenlemelere yer verilmiş bulunmaktadır.

Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin "Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği" başlıklı 14 üncü maddesinde "Aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği memurun;
a) Kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkanının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere,
b) Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere,
c) Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere,
d) Kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşin bulunduğu yere,
e) Milletvekili, belediye başkanı, muhtar veya noter olan eşlerinin bulunduğu yere, atanması suretiyle yapılabilir.
Aile birliği mazeretine dayanarak yer değiştirme isteğinde bulunan memur, eşinin kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalıştığına veya atanmayı talep ettiği yerde eşinin kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak halen çalıştığına ya da birinci fıkranın (e) bendinde sayılan görevlerde bulunduğuna ilişkin belgeyi kurumuna ibraz etmekle yükümlüdür. Ayrıca yer değiştirme başvurusuna, evlilik durumunu kanıtlayan belgenin de eklenmesi gerekir."
hükmü bulunmaktadır.

Bu maddenin (d) bendindeki hükümde kamu personelinin kamu personeli olmayan eşinin talep edilen yerde;
1-Kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek,
2-Kendi adına çalışmış,
3-Bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış,
4-Halen çalışıyor olması,

halinde bu durumda olan eşin bulunduğu yere atanması yapılabilir.

Anılan hükümde 3 yıl sigortalılık süresinin aynı işverende olmasına ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır.
Kesintisiz sigortalılık süresinden ara boşluğun olmamasının anlaşılması gerekmektedir.

Taşeron firmada çalışılan süreler kazanılmış hak aylığında değerlendirilir mi?

Kamuda çalışan işçilere tanınan yeni izin hakları

22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun "Analık halinde çalışma ve süt izni" başlıklı 74 üncü maddesinde "Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/76 md.) Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır.
Yukarıda öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile belirtilir.
Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir.
Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz.
İsteği halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.
Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam birbuçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kulllanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.
"hükmü bulunmaktadır.

31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun "Sigortalıların borçlanabileceği süreler" başlıklı 41 nci maddesinin "Bu Kanuna göre sigortalı sayılanların;
a) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan süreleri,"
borçlanılabilmesi imkanı getirilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat ve açıklamalar uyarınca;
1-3 yıl sigortalılık süresinin aynı işverende olmasına gerek olmadığı prim ödemelerinde boşluk olmaması gerekmektedir.
2-Doğum sebebiyle oluşan prim boşluğunun borçlanılarak doldurulması halinde tayin istenilmesinin mümkün olabileceği değerlendirilmektedir.
3-Yönetmelikte getirilen kesintisiz 3 yıllık prim ödeme zorunluluğunun Türkiye şartlarında çok zor olduğu söz konusu düzenlemenin makul durumlar için yumuşatılmasının doğru olacağı değerlendirilmektedir.

ANKET
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri veya çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
Tamam