657 sayılı Devlet
Memurları Kanunun 26.06.2009 tarih ve 5917 sayılı Kanunun 47 maddesi ile
değişik 4 üncü maddesinin ( B) bendinde " Sözleşmeli personel: (1)
Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin
hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri
ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına
ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller
çerçevesinde kurumun teklifi ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine
Maliye Bakanlığınca vizelenen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme
ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.
Ancak, yabancı uyrukluların; tarihi belge ve eski harflerle yazılmış arşiv kayıtlarını
değerlendirenlerin mütercimlerin; tercümanların; Milli Eğitim Bakanlığında norm
kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla
kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin; dava adedinin azlığı nedeni ile kadrolu
avukat istihdamının gerekli olmadığı yerlerde avukatlarını, (....)(2) kadrolu
istihdamın mümkün olamadığı hallerde tabip veya uzman tabiplerin; Adli Tıp Müessesesi
uzmanlarının; Devlet Konservatuvarları sanatçı öğretim üyelerinin; İstanbul
Belediyesi Konservatuvarı sanatçılarının; bu Kanuna tabi kamu idarelerinde ve
dış kuruluşlarda belirli bazı hizmetlerde çalıştırılacak personelin de zorunlu
hallerde sözleşme ile istihdamları caizdir. (3)(4)
Sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek
ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak
izinler, pozisyon unvan ve nitelikleri, sözleşme fesih halleri, pozisyonların
iptali, istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri Devlet Personel
Başkanlığının görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca
belirlenir. Bu şekilde istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı
hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya sözleşme
dönemi içerisinde Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen istisnalar hariç sözleşmeyi
tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe
kurumların sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler."
hükmü yer almaktadır.
Mezkur Maddenin ikinci fıkrası hükmü uyarınca 06.06.1978 Tarih ve 7/15754 Sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı kararlaştırılan
"Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar" 28.6.1978
tarih ve 16330 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu Esasların 03/08/2005 tarihli ve 2005/9245 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı ile değişik 7 inci maddesinde "Kamu kurum ve kuruluşlarının yurt
dışı teşkilatlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan yabancı uyruklu personel
ile haftalık çalışma saati süresi 40 (kırk) saatin altında bulunan personel
(Milli Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının
kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde sözleşme ile çalıştırılacak
öğretmenlerde 40 saat şartı aranmaz) hariç olmak üzere, en az 2 hizmet yılını
tamamlayanlardan;
a) 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gereğince malüllük veya yaşlılık aylığı
bağlanması veya toptan ödeme yapılması,
b) Hizmetlerine gerek kalmadığı için sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi,
c) İstihdamına ilişkin mevzuatında yer alan hükümler uyarınca ilgilinin kendi
isteği ile sözleşmeyi feshetmesi,
d) İlgilinin ölümü,
hallerinden birinin vuku bulmasından dolayı hizmet sözleşmesi sona erenlere,
görev yapmakta olduğu pozisyon unvanı itibariyle, Devlet Memurları Kanununa
göre girebilecekleri hizmet sınıfındaki aynı veya benzeri kadro unvanı esas
alınarak hizmet yılı ve öğrenim durumu aynı olan emsali personele 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için
ödenecek azami emeklilik ikramiyesi tutarını geçmemek üzere, çalışılan her tam
hizmet yılı için ayrılış tarihindeki hizmet sözleşmesinde yazılı aylık brüt
ücret tutarında iş sonu tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de,
tam yıl için hesaplanan miktardan o süreye isabet eden tutar kadar ödeme yapılır.
Bu tazminatın ödenmesinde; daha önce iş sonu tazminatı, ikramiye ve kıdem tazminatı
ile benzeri ödemelerde değerlendirilmiş süreler dikkate alınmaz. İş sonu tazminatı
ödemesinde dikkate alınmış süreler kıdem tazminatı ile 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uyarınca ödenecek ikramiye hesabında değerlendirilmez.
Ölüm halinde, yukarıdaki fıkra uyarınca hesaplanacak tutar, ölenin kanuni mirasçılarına
ödenir.
Kamu kurum ve kuruluşlarının yurt dışı teşkilatlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan
yabancı uyruklu personelden; hizmetlerine gerek kalmaması veya yaş haddi nedenleriyle
sözleşmesi fesh edilen veya yenilenmeyenler, yerel sosyal güvenlik mevzuatına
göre emeklilik, malüllük veya ölüm nedeniyle ayrılanların iş sonu tazminatı
konusunda, yerel mevzuata uyulmasının zorunlu olmadığı durumlarda, Dışişleri
ve Maliye Bakanlıklarının uygun görüşleri alınmak koşulu ile sözleşmelere hüküm
konulabilir. Ancak bu yolla ödenecek iş sonu tazminatı tutarı aralıksız olarak
çalışılan her tam yıl için son aylık sözleşme ücretinin %50'sini geçemez. Bir
yıldan artan süreler için de, tam yıl için hesaplanan miktardan o süreye isabet
eden tutar kadar ödeme yapılır.
Bu statüde çalışanların sözleşme koşullarına uymaması nedeniyle kurum tarafından,
sözleşme esasları dışında herhangi bir nedenle çalışanlar tarafından, sözleşmesinin
feshedilmesi veya yenilenmemesi hallerinde, iş sonu tazminatı ödenmez.
İş sonu tazminatı ödemelerinde emsal belirleme hususları ile uygulamada ortaya
çıkabilecek tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."hükümleri
yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen açıklamalar uyarınca;
1- Yukarıda belirtilen sebepler ile sözleşmesi sona erenlere iş sonu tazminatı
ödenmektedir.
2- Daha önce iş sonu tazminatı, ikramiye ve kıdem tazminatı ile benzeri ödemelerde
değerlendirilmiş süreler iş sonu tazminatı ödemesinde dikkate alınmaz.
3- Daha önce 2 yıllık süreyi doldurmamak sebebiyle iş sonu tazminatı alınmayan
sürelerin daha sonra belirtilen sebepler ile sözleşmenin fesh edilmesi halinde
toplan çalışılan 4/B tüm süre için iş sonu tazminatı alınması mümkün bulunmaktadır.
4-İş sonu tazminatı en son ayrılınan kurumdan talep edilmesi gerekmektedir.
5- Başka bir kuruma yine 4/B olarak atanıyor iseniz iş sonu tazminatı daha sonra
en son ayrılacağınız kurumdan talep etmeniz mümkün bulunmaktadır.
6-4/B sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta iken
unvan değişikliği yolu ile başka bir kuruma 4/B sözleşmeli statüde atanan kişi
farklı kurumda da olsa iş sonu tazminatı almadığı bütün süreler için en son
kurumundan iş sonu tazminatı alabileceğiniz değerlendirilmektedir.