Devlet memurlarının memuriyete girmeden ya da memurluktan ayrılarak özel sektörde
veya serbest olarak yapmış olduğu hizmetlerinin kazanılmış hak aylık derece
kademesinde değerlendirilmesi için yasal düzenleme bulunması gerekmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Tesis edilen sınıflar" başlıklı
değişik 36 ncı maddesinde hizmet sınıfları sayılmış ve devlet memurlarının memuriyete
girmeden ya da memurluktan ayrılarak yapmış olduğu hizmetlerinin kazanılmış
hak aylık derece kademesinde ne şekilde değerlendirileceğine ilişkin hükümlere
yer verilmiştir.
Memuriyet dışında geçen hizmetlerin değerlendirilmesi, 657 sayılı Kanunun 36/C
maddesinde açıklanmıştır. Buna göre memuriyet dışındaki sürelerin değerlendirilmesi
hizmet sınıfına göre değişmektedir. 657 sayılı Kanunun
36/C maddesine göre memuriyet dışındaki serbest olarak çalışılan veya resmi
ve özel sektörde geçen süreler, Teknik Hizmetler, Sağlık Hizmetleri, Avukatlık
Hizmetleri sınıfları ile Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında ve basınla ilgili
kadrolarda çalışanlar için değerlendirilirken, aynı süreler Genel İdare Hizmetleri
Sınıfında çalışan memurlar açısından değerlendirilmemektedir.
Memuriyet Dışındaki Hizmetlerin
Değerlendirilmesi
Devlet Memurları Kanunun 36 maddesinin Ortak Hükümler Bölümünün (C) bendinin
1 inci fıkrasında "Teknik hizmetler sınıfına girenlerden memurluğa girmeden
önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya
özel müesseselerde ifa edenlerle memuriyetten ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak
yeniden memuriyete girmek isteyenlerin teknik hizmetlerde geçen süresinden bu
kanun ve bu kanunun 87 nci maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen sürenin tamamı
ve geri kalan sürenin 3/4 ü toplamı memuriyette geçmiş sayılarak bu süreler
her yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek
suretiyle değerlendirilir."hükmü yer almaktadır.
Mezkur hüküm ile hizmetin değerlendirilmesinden
faydalanabilmek için teknik hizmetler sınıfında görev almak ile memuriyete girmeden
önce veya memuriyetten ayrılarak mesleklerini özel veya kamu kurumlarında icra
etmek, mesleğin icrası için mer'i mevzuat gereğince aranılan şartların taşınması
ve sosyal güvenlik kurumuna pirim ödenmiş olması gerekmektedir.
1475 sayılı İş Kanununun mülga "Çalışma belgesi" başlıklı 20 inci
maddesinde "İşinden ayrılan işçiye, işveren tarafından işinin çeşidinin
ne olduğunu ve süresini gösteren bir belge verilir. İşverenin belgedeki imzası,
işçi dilerse o yerdeki muhtar veya mülki amir tarafından onaylanır.
Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idarelerden veya Kamu İktisadi Teşebbüslerinden
yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan
banka ve kuruluşlardan veya bunlara bağlı işyerlerinden yahut kamu yararına
yardımcı derneklere bağlı işyerlerinden çıkan işçinin aldığı belgeler hakkında
yukarıki onama hükmü uygulanmaz.
İşveren, işçinin istediği belgeyi vermemekte direnirse veyahut belgeye işçi
için doğru olmayan yazılar yazarsa, işçinin yahut yeni işine girdiği işverenin
isteği üzerine, o yerdeki muhtar veya mülki amir tarafından yapılacak inceleme
sonucunu gösteren bir belge, işçiye veya yeni işverene verilir. Muhtar veya
mülki amir tarafından yapılacak inceleme bir haftada bitirilir ve gerekli belge
muhtar veya mülki amirlikçe verilir.
Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idarelerden veya Kamu İktisadi Teşebbüslerinden
yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka
ve kuruluşlardan veya bunlara bağlı işyerlerinden çıkan işçilere belge verilmek
istenmez veyahut belgeye doğru olmayan yazılar yazılırsa, gerekli incelemenin
yapılması için bu işyerlerinin bağlı oldukları makamlara başvurulur.
Belgenin vaktinde verilmemesinden veyahut belgede doğru olmayan yazılar bulunmasından
zarar gören işçi veyahut bu işçiyi işine alan yeni işveren eski işverenden zarar
ve ziyan isteyebilir.
Bu belgeler her türlü resim ve harçtan muaftır."ifadesi yer almaktadır
22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun "Çalışma belgesi" başlıklı
28 inci maddesi "İşten ayrılan işçiye, işveren tarafından işinin çeşidinin
ne olduğunu ve süresini gösteren bir belge verilir.
Belgenin vaktinde verilmemesinden veya belgede doğru olmayan bilgiler bulunmasından
zarar gören işçi veyahut işçiyi işine alan yeni işveren eski işverenden tazminat
isteyebilir.
Bu belgeler her türlü resim ve harçtan muaftır."hükmü bulunmaktadır.
Daha önce SSK verileri unvan bazında tutulmamakta idi.
Yani mühendis, mühendis değil bütün çalışanlar işçi olarak gözükmektedir. Bu
sebeple sosyal güvenlik kurumunda bu bilgiler bulunmamaktadır.
Şu anda SGK unvan bazında tutulmaya başlanmıştır.
Teknik olarak iş kanunu hükümleri uyarınca işçiler işten ayrılırken çalışma
belgesi (bonservis) almaları gereklidir.
İş kanununun mezkur hükmü uyarınca İşveren çalışma belgesi (bonservis) vermek
zorundadır.
Özel sektörde mesleğini icra eden kişinin bunu belgelendirmesi ve ispat etmesi
gerekmektedir.
Teknik hizmet ifa ettiğini iddia eden ispat ile mükelleftir.
Doğal olarak sizin bonservis alarak ispat etmeniz gerekmektedir.
Teknik hizmet yaptığınızı ispatlayamıyor iseniz bu hususta yapılacak bir şey
bulunmadığı düşünülmektedir.
Taşeron firmada çalışılan
süreler kazanılmış hak aylığında değerlendirilir mi?
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar uyarınca;
1-Hizmet alımı ihalesi kapsamında taşeron firmada mühendis olarak çalıştığınızı
SGK kayıtları ve bonservis (çalışma belgesi) ile belgelendirmeniz halinde hizmetlerinizin
¾ kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilebileceği,
2- SGK kayıtlarında mühendis olarak çalıştığınızı belgelendiremez iseniz hizmetlerinizin
kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı,
3- Taşeron firma çalışanının işvereni kamu olmadığından tamamının değerlendirilmesinin
söz konusu olmadığı, değerlendirilmektedir.