Doçentlik kadrosuna atanmayanlar, doçentliğin mali haklarından yararlanabilir mi?

Doçent unvanını alan ancak, doçentlik kadrosuna atanmayan doçentler unvanlarından kaynaklanan özlük haklarından yararlanabilirler. 2547 sayılı Yükseköğretim kanunun unvanların korunması ile ilgili 29. maddesinde “Öğretim üyeleri, bu kanunda yazılı hükümler dışında kazanmış oldukları akademik unvanlardan yoksun bırakılamazlar” denmektedir. Uygulamalarda bazı farklılıklar olmakla birlikte; “Unvanlardan yoksun bırakılamamak”, her unvanın gerektirdiği tüm sorumluluk, hak ve yetkilerin kullanılabilmesini gerektirecektir.

Mali haklara gelince; doçent unvanını alan ancak, doçentlik kadrosuna atanmayan kişiye, bu unvan için öngörülen ek gösterge üzerinden maaş ve buna bağlı mali hakların ödenmesi gerekir. 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Yasasının 418 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik "Gösterge Tablosu ve Ek Göstergeler" başlıklı 5. maddesinde aylıkların hesabında bu yasaya ekli ek gösterge cetvelinde unvan ve derecelere göre belirlenen ek gösterge rakamlarının dikkate alınacağına hükmedilmiştir. 2914 sayılı Yasanın anılan 5. maddesinin 418 sayılı KHK ile değiştirilmeden önceki halinde kadroya atanma şartı aranırken anılan değişiklikten sonra kadro şartı aranmamakta olup, doçent unvanını almış olmak bu unvan için öngörülen ek göstergeden yararlanmak için yeterlidir.

Doçent unvanını alan ancak, doçentlik kadrosuna atanmayan doçentler, kadroya atanmak şartı olduğu için 14 Mart 2002 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan 2002/3729 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nda öngörülen makam tazminatından yararlanamazlar.