Aylıksız izinli 399'lu personel, özel bir işte çalışabilir mi?, Süre görevde yükselmede sayılır mı?
			
			
			 
			Soru
			
				399/II sözleşmeli başmühendis olarak bir KİT de çalışmaktayım. 6111 sayılı 
  torba kanununun getirdiği yeni düzenlemeler ışığında; 
5 YILINI DOLDURANLARA VERİLECEK AYLIKSIZ İZİN
  108 inci maddenin (E) bendinde: " E) Memura, yıllık izinde esas alınan 
  süreler itibarıyla beş hizmet yılını tamamlamış olması ve isteği halinde memuriyeti 
  boyunca ve en fazla iki defada kullanılmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız 
  izin verilebilir. Ancak, sıkıyönetim, olağanüstü hal veya genel hayata müessir 
  afet hali ilan edilen bölgelere 72 nci madde gereğince belli bir süre görev 
  yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki 
  görev süreleri içinde bu fıkra hükmü uygulanmaz." denilmektedir.
  Sorum şu;
  1) kurumumdan 12 ay aylıksız izin alsam ve bu süre içinde özel sektörde çalışsam 
  ne olur? Yani aylıksız izin sürecinde başka bir işte (özel sektörde) çalışabilir 
  miyim? 
  2) aylıksız izin sürecinde geçen süre derece kademe ilerlemesinde ve görevde 
  yükselme yönetmeliklerinde belirtilen o unvanda 2-3-4 vb yıl çalışmış olma şartında 
  süreden sayılır mı? Eğer cevabınız hayır ise izinde geçen bu süreyi askerlikte 
  geçen süre gibi borçlanmak mı gerekir?
  Teşekkürler
			 
			Cevap
			
				399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 
  sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına 
  Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Başka İş ve Hizmet Yasağı başlıklı 15 inci 
  maddesinde "Teşebbüs ve bağlı ortaklıkların genel müdür, müessese müdürleri 
  ile yönetim kurulu ve yönetim komitesi üyeleri ve her çeşit personeli bu 
  Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen haller dışında başka bir işle meşgul olamazlar.
  Birinci fıkrada sayılanlar; 
  a) Anonim şirketler hariç olmak üzere, çalıştıkları kuruluşların faaliyet konusuna 
  giren mal ve hizmetlerin istihsal ve ticareti ile uğraşan şirketlere ortak olamazlar. 
  Bunların eşleri ile reşit olmayan çocukları da aynı yasaklara tabidir.
  b) Teşebbüs yönetim kurulunun muvafakatı üzerine teşebbüs veya bağlı ortaklıkların 
  iştiraklerinin yalnız birisinde olmak kaydıyla bulundukları yerdeki, uygun aday 
  bulunamaması halinde başka yerdeki iştiraklerin yönetim kurulu üyeliğine, denetçiliğine 
  ve tasfiye kurulu üyeliğine getirilebilirler. 
  İlgili Bakanlık personeli de, kendi görevlerine ek olarak bakanın izni ile, 
  teşebbüs genel müdürü tarafından, bu fıkrada adı geçen görevlere atanabilirler. 
  
  Aşağıda gösterilen iş ve hizmetler bu maddede öngörülen iş ve hizmet yasağının 
  kapsamı dışındadır. 
  a) Esas görevlerine halel gelmemesi ve teşebbüs genel müdürü veya yetki vereceği 
  diğer amirlerin uygun görmesi şartıyle, her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerinde 
  görev alınması,
  b) Kanunla kurulmuş sosyal güvenlik kuruluşları, kamu kurumu niteliğini haiz 
  kuruluşlar, teşebbüsün faaliyetleri ile ilgili sosyal ve mesleki nitelikteki 
  kuruluşların yönetim, denetim ve istişare organlarında görev alınması,
  c) Kişiler, kurum ve kuruluşlarca, görevleri dolayısıyla teşebbüs ve bağlı ortaklık 
  personeli aleyhine açılan davalarda, teşebbüs genel müdürünün uygun görmesi 
  şartıyla görevlendirilecek avukatlarca savunma yapılması,
  d) Bilirkişilik ve hakemlik gibi kanunlardan doğan görevler.
  Kısmi zamanlı olarak istihdam edilen sözleşmeli personelin hangi iş veya hizmetleri 
  yapamayacağı sözleşmelerinde belirtilir. 
  Bu madde hükümlerine aykırı hareket edenlerin sözleşmeleri fesh edilir."hükmü 
  yer almaktadır.
Diğer taraftan, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 58 inci maddesinde; 
  "Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda uygulanması 
  sırasında birliği sağlamak ve doğacak tereddütleri gidermekle Devlet Personel 
  Başkanlığı yetkili ve görevlidir.
  Sözleşmeli personele ilişkin olarak bu Kanun Hükmünde Kararnamede hüküm bulunmayan 
  hallerde, Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak kaydıyla 657 sayılı 
  Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümleri uygulanır." hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, Sayıştay Genel Kurulunun 15.3.1988 tarih ve 19755 sayılı Resmi 
  Gazete'de yayımlanan E: 1988/1, K: 4620/1 sayılı Karar'ında, 657 sayılı Devlet 
  Memurları Kanununun 108 inci maddesi gereğince aylıksız izin alan memurun aylıksız 
  izin süresi zarfında aylık ve aylığa bağlı ödemelerden yoksun kalmasının, kişinin 
  statüsünün devam etmesine engel teşkil etmeyeceği belirtilmiş olup, bu durumdaki 
  memurların kendisinin, eşinin bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve çocuklarının 
  tedavi giderlerinin kurumunca karşılanması gerektiği ifade edilmiştir.
KİT'lerdeki sözleşmeli personele aylıksız izin verilmesi Devlet Personelin 
  Başkanlığının görüşü için tıklayınız.
15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yürürlüğe konulan 
  "Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme Ve Unvan Değişikliği Esaslarına 
  Dair Genel Yönetmelik" ekli "Personel Değerlendirme Formu"nda 
  "2- Müracaat bitim tarihi itibarıyla 8/6/1984 tarihli ve 217 sayılı Kanun 
  Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarında 
  geçen fiili hizmet süresinin; (İşçi statüsü ve geçici personel statüsünde 
  geçirilen hizmetler hariç; muvazzaf askerlikte geçirilen süreler dahil.)
  a) On yıla kadar (on yıl dahil) her bir yılı için 1
  b) On yıldan sonraki her bir yılı için 0,15" puan verileceği hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yer verilen hüküm gereğince;
  -399 sayılı Kanunun Hükmünde Kararname kapsamında sözleşmeli olarak çalışan 
  personelin aylıksız izin verilmesi hususu düzenlenmemekle birlikte Devlet Personel 
  Başkanlığının uygun görüşü olması sebebiyle sözleşmeli personel 12 aya kadar 
  aylıksız izin kullanabilmektedirler.
  -Aylıksız izin, personele tanımış bir hak olup ilgilinin sözleşmeli statüsüne 
  son vermemektedir. Statüsü devam eden personelin 399 KHK yasaklarına uyması 
  gerekmektedir.
  -399 sayılı Kanunda serbest bırakılan faaliyetler dışında kazanç getirici faaliyetlerde 
  bulunması mevzuata aykırı olduğu değerlendirilmektedir. Bu sebeple özel sektörde 
  çalışmanız mümkün görülmemektedir.
  -Aylıksız iznin görevde yükselme bakımından hizmetten sayılması mümkün değildir. 
  Emeklilik yönünden hizmetten sayılması ise kesenek ve karşılığının ödenmesine 
  bağlanmıştır.
  -Askerlik süresi emeklilik bakımından değerlendirilmesi borçlanılmasına bağlıdır. 
  339 sayılı KHK tabi sözleşmeli personelin Kazanılmış hak aylık derece ve kademesi 
  bulunmamaktadır.
  -Askerlik süresi görevde yükselme açısından hizmetten sayılmaktadır.