Zararın, imzası bulunan diğer memurlarda​n tahsili konusu

30/08/2012 13:06:00
Yazdır

Soru

İyi günler. Memur tarafından hazırlanan ödeme bordrosunda yapılan hata sonucu fazla ödeme yapılmış ve ödeme yapılan kişilerden tahsiline imkan kalmamıştır. Fazla yapılan ödeme sadece memurdan tahsil edilmiştir. Bordroya personel memuru-personel şefi-personel müdürü-muhasebe şefi-mali işler müdürü-müdür yardımcısı-müdür imza atmaktadır. Yapılan hatanın sadece memurdan tahsil edilmesi mi yoksa imza atanların sorumluluk durumları nedir. Konuyla ilgili mevzuatımızda düzenleme var mı yardımcı olabilir misiniz?

İyi çalışmalar

Cevap

657 sayılı Devlet Memurları Kanunun Amir durumda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları” başlıklı 10 uncu maddesinde “Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar.

Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır.

Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez ve maiyetindeki memurdan hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz.” İle “Kişisel sorumluluk ve zarar” başlıklı 12 maddesinde “Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.

Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır.

Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır. Ancak fiilin meydana geldiği tarihte en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararlar, kabul etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili memurca ödenir.” ve ayrıca “Kişilerin uğradıkları zararlar” başlıklı 13 üncü maddesinde de “Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar. Ancak, Devlet dairelerine tevdi veya bu dairelerce tahsil veya muhafaza edilen para ve para hükmündeki değerli kağıtların ilgili personel tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçirilen miktar, cezai takibat sonucu beklenmeden Hazine tarafından hak sahibine ödenir. Kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkı saklıdır.

İşkence ya da zalimane, gayri insani veya haysiyet kırıcı muamele suçları nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince verilen kararlar sonucunda Devletçe ödenen tazminatlardan dolayı sorumlu personele rücu edilmesi hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.

12 nci maddeyle bu maddede belirtilen zararların nevi, miktarlarının tespiti, takibi, amirlerin sorumlulukları ve yapılacak işlemlerle ilgili diğer hususlar Başbakanlıkça düzenlenecek yönetmelikle belirlenir.” hükümleri yer almaktadır.

657 sayılı Kanunun 13 maddenin son fıkrası hükmü uyarınca 27/6/1983 tarihli ve 83/6510 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik yürürlüğe konulmuştur.

Anılan yönetmeliğin tanımlar başlıklı 3 üncü maddesinde “1- Kasdi zarar: Memurların idare veya kişilere bile bile, isteyerek zarar vermesi halidir.

2- İhmal sonucu zarar: Memurların sorumlu oldukları işlere gerekli özeni göstermemeleri veya işleri savsaklamaları sebebiyle idare veya kişilerin zarara uğraması halidir.

3- Tedbirsizlik sonucu zarar: Memurların gerekli önlemleri zamanında almamaları veya eksik olarak almaları sonucunda idarenin veya kişilerin zarara uğraması halidir.”denilmektedir.

Ayrıca Bu Yönetmeliğin “Memurların Sorumlulukları ve Zararları Tazmin Mükellefiyeti” başlıklı 4 üncü maddesinde ise “ Memurlar görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek; Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almakla görevli ve sorumludurlar.

Memurlar, bu görev ve sorumlulukların yerine getirilmemesi sebebiyle doğan zararları bu yönetmelikte belli edilen usul ve esaslar uyarınca tazminle mükelleftirler. Sayıştaya karşı sorumlu olanların sorumlulukları hakkında 832 sayılı Sayıştay Kanunu hükümleri saklıdır.”hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan; 03/12/2010 tarihli ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunun “Sorumlular ve sorumluluk halleri” başlıklı 7 inci maddesinde “(1) Bu Kanunun sorumlular ve sorumluluk halleri uygulamasında; 5018 sayılı Kanun ve Sayıştay denetimi ile ilgili diğer kanunlarda belirtilen sorumlular ve sorumluluk halleri esas alınır.

(2) Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar; kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur. Bu sorumluluğun yerine getirilip getirilmediği Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacak Sayıştay raporlarında belirtilir. Kamu zararına sebep olunan durumlar ise bu zararın tazminine ilişkin hükme bağlama işlemi ile sonuçlandırılır.

(3) Sorumlular; mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri ile illiyet bağı kurularak oluşturulan ilamda yer alan kamu zararından tek başlarına veya birlikte tazmin ile yükümlüdür.

(4) Usulüne uygun biçimde görevlendirilmediği halde kendiliğinden veya verilen emir üzerine gelirleri tahakkuk ettiren, toplayan, harcayan ve bu işlemleri onaylayanlar, malları muhafaza eden ve idare edenlerle her türlü mali iş ve işlemleri yürütenlerin işlemleri bir hesaba dahil edilmediği takdirde, sorumluluk bu kişiler hakkında da uygulanır. Bu durum yöneticilerin yazılı emirleri üzerine meydana gelmiş ise sorumluluğa yöneticiler de ortak olur.

(5) Bakanlar, kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanılması ile hukuki ve mali konularda Başbakana ve Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı sorumludurlar.

(6) Sayıştay tarafından gerçekleştirilen performans denetimleri mali ve hukuki sorumluluk doğurmaz.”hükmü yer almaktadır.

Bununla birlikte, Devlet memurlarına mevzuata aykırı olarak ödenen paraların geri alınmasına ilişkin olarak daha önce yayımlanmış olan ayrıntılı haberler için bakınız.

Devlet Memuruna Hatalı Ödenen Para, Hangi Sürede Geri İstenebilir?

Memura Hatalı Ödenen Para Geri İstenebilir mi?

Danıştay: Fazla ödemenin geri istenilmesi idari davaya konu olabilir

Mevzuata aykırı atama halinde, ödemeler geri alınır mı?

Yukarıda yer verile hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

1-Hatalı ödeme yapılmak suretiyle idarenin zarara uğratılması durumunda öncelikle hatalı ödeme yapılan memurdan tahsil yoluna gidilmelidir.

2-İdarenin uğradığı zarar memurun ihmal, kusur ve kasıt yapmasına bağlı olarak farklılık arz etmektedir.

Zararda memurun ihmal ve kusurun kaynaklanması halinde 657 sayılı Kanunun 10 ve 12 maddeleri ile 6085 sayılı Kanunun hükümleri uyarınca evrakta tüm imzası bulunan personelin sorumluluğunun bulunduğu,

Zararda memurun kasti işleminden doğması halinde ise sorumluluğun yalnız memura ait olduğu,

değerlendirilmektedir.

3- 657 sayılı Kanunun 10 ve 12 inci maddelerinde düzenlenen idarecilerin sorumlulukları ile 6085 sayılı Sayıştay Kanunun hükümleri çerçevesinde evrakı imzalayan idarecilerinde sorumlulukları bulunduğu değerlendirilmektedir. İlgililerden müteselsilen sorumluluk sebebiyle zararın belirli oranlarda ödenmesini talep etmenizi, ödememeleri halinde adli yargı yoluna müracaat etmek suretiyle tahsiline çalışmanızı önermekteyiz. (Bu hususta hukuksal destek almanızın doğru olacağı değerlendirilmektedir.)

ANKET
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri veya çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
Tamam