Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde görev yapıyorum. Silvan ilçesinde ikamet edebilir miyim?

30/08/2012 13:09:00
Yazdır

Soru

Selam. Diyarbakır kulp ilçesinde sosyal bilgiler öğretmeniyim. Kulp ilçesine bağlı başbuğ köyünde bulunmaktadır okulumuz. Silvan ilçesi ile kulp ilçesi arasında yer alan okul Silvan 45 dakika kulpa 35 dakikadır hal böyle olunca biz de daha güvenlikli ve kulpa göre daha gelişmiş olan Silvan da ikamet ediyoruz. Yaklaşık 15-20 öğretmen. Servisle her gün gidiş geliş yapıyoruz. Tabi kaymakam bey de bize ikamet oluru vermiyor sebepse güvenlik diyor. Durum böyle olunca bizim sevklerimizde de sıkıntı yaşanıyor. Acilden giriş yapmak zorunda kalıyoruz.

Asıl sorum kanunlara göre kaymakam bey haklı mıdır? Bizim başka bir ilçede ikamet hakkımız yok mudur? Varsa bu hakkımızı nasıl daha rahat resmiyete dökerek kullanabiliriz?

Cevaplarsanız sevinirim şimdiden teşekkürler.

Cevap

Anayasanın “V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti” başlıklı 23 üncü maddesinde “Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.

Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;

Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;

Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.

(Değişik: 3/10/2001-4709/8 md.; Değişik: 12/9/2010-5982/3 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir.

Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.”ifadesi bulunmaktadır.

Ayrıca, 657 sayılı Kanunun Devlet Memurlarının ikamet mecburiyetini düzenleyen ek 20 inci maddesi “Devlet memurlarının görev yaptıkları kurum ve hizmet birimlerinin bulunduğu yerleşme merkezlerinde (mücavir alanları dahil belediye ve köy hudutları içerisinde) ikamet etmeleri esastır.

Devlet memurlarının görevini aksatmamak kayıt ve şartıyla birinci fıkrada belirlenen hudutlar dışında ikamet etmelerine mensup oldukları kurumun yetkili amirince izin verilebilir.

Devlet memurları, ikamet ettikleri il hudutlarını tatillerde ancak yetkili amirin izniyle terkedebilirler.” hükmü 13/02/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Torba Kanun, 25 Şubat 2011 tarihli mükerrer Resmi Gazetede yayımlandı

6111 sayılı Kanun ile 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinde yapılan değişiklik ile disiplin cezasına ilişkin hükümleri de yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır.

Torba kanunda, kamu personeliyle ilgili tüm değişiklikler tek dosyada

Rahatsızlanan memurlara verilecek hastalık izinlerine ilişkin düzenlemelere 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun hastalık ve refakat izni başlıklı 105 inci maddesinde yer verilmiştir. 13/02/2011 tarihli ve 6111sayılı Kanunun 107 inci maddesi ile değişik söz konusu 105 inci maddede “Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilir.

Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır.

Bu maddede yazılı azamî süreler kadar izin verilen memurun, bu iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair raporu (yurt dışındaki memurlar için mahallî usûle göre verilecek raporu) ibraz etmesi zorunludur. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır.

Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden kazandıkları resmî sağlık kurullarınca tespit edilen ve emeklilik hakkını elde etmemiş olanlar, yeniden memuriyete dönmek istemeleri hâlinde, niteliklerine uygun kadrolara öncelikle atanırlar.

Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılır.

Hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından verileceği ve süreleri ile bu konuya ilişkin diğer hususlar, Sağlık, Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşleri alınarak Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.

Ayrıca, memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, üç aya kadar izin verilir. Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır.” hükümleri yer almaktadır.

657 sayılı Kanunun 105 inci maddesinin 6 ncı fıkrası hükmü uyarınca, Devlet memurlarının hastalanmaları durumlarında verilecek raporların usule ve esaslarını düzenlemek üzere 22/8/2011 tarihli ve 2011/2226 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca “Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık Ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” 29/10/2011 tarihli ve 28099 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

Memura verilecek hastalık raporunun ve refakat izninin detayları belli oldu

Diğer taraftan, anılan Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık Ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik te geçen "memuriyet mahallindeki sağlık hizmeti sunucuları" ne anlaşılması gerektiği Devlet Personel Başkanlığından sorulmuş MEB'e verilen cevapta, ifadesinden memurun görev yaptığı ilin sınırlarının anlaşılması gerektiği belirtilmiştir.

İl sınırları içerisinden alınacak hastalık raporları geçerli olacak

Memuriyet mahalli dışından alınan sağlık raporları geçerli midir?

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar uyarınca;

1- Mevzuatında özel hüküm bulunmayan Devlet memurlarının görev mahallinde ikamet etmeleri mecburiyeti bulunmamaktadır.

2- Görev mahallinde ikamet edilmediği için disiplin cezası verilmesi mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.

3-Artık görev mahalli dışında ikamet için olur alınmasına gerek bulunmamaktadır.

4-Aynı il içerisinde çalışıp farklı ilçelerde ikamet eden devlet memurunun tedavisinin ikamet mahallinde yaptırmasında mevzuata aykırı bir husus bulunmamaktadır.

ANKET
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri veya çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
Tamam