Disiplin affı kapsamında yer alan ceza atamamaya gerekçe gösterilir mi?

12/12/2013 01:30:00
Yazdır

Soru


Disiplin cezasının af edilmesi ve özlük dosyasından çıkarılması hakkında şu soruları sormak istiyorum.
1-1999 yılında maaş kesimi cezası alan bir memurun cezası af nedeni ile yetkililerce silinmez mi? Silinmemişse ne yapmak gerekir,1999 yılında alınan cezadan başka bugüne kadar hiç ceza alınmamış, bu durum nedeni ile iyi halden dolayı silinmesi gerekmez mi?
2-Müktesep haktan dolayı idari mahkemeye müdür olmak için müracaat edildiğinde davalı idare ilgili mahkemeye 1999 yılında alınan maaş kesimi cezasını sebep göstermiş hâlbuki siz daha iyi bilirsiniz, maaş kesim cezası alan, Daire Başkanı, müsteşar, vali, büyükelçi olamaz diyor yani İl Müdürü dahi olabilir diyor. Hem aradan çok uzun yıllar geçmiş hem de 657 DMK 132-133 madde açık değimli? Bu durum engel olabilir mi?
3-İdari mahkemeye davalı tarafından cevap verilecek, bu durumda mahkemeye nasıl cevap verile bilinir?
Acele cevap verirseniz çok sevineceğim. Yardımlarınızdan dolayı çok teşekkür ederim.
Allah razı olsun iyi çalışmalar Saygılarımla

Cevap

4455 sayılı Disiplin Affı Kanunu Kimler Hakkında Uygulanmayacak?

3.9.1999 tarih ve 23805 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4455 sayılı Memurlar İle Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun hükümlerine göre; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kapsamda bulunan disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiştir. Anılan Kanunun 1 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında "Disiplin cezaları affedilenlerin sicil dosyalarındaki bu disiplin cezalarına dair kayıtlar, ilgililerin müracaatı aranmaksızın hükümsüz kalır ve dosyalarından çıkarılır." hükmü yer almaktadır.

22/6/2006tarihli ve 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun uyarınca memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kapsamda bulunan disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiştir. Söz konusu Kanunun 1 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında "Disiplin cezaları affedilenlerin sicil dosyalarındaki bu disiplin cezalarına dair kayıtlar, ilgililerin müracaatı aranmaksızın hükümsüz kalır ve dosyalarından çıkarılır." hükmü yer almaktadır

657 sayılı Devlet Memurları Kanunun "uygulama" başlıklı 132 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında "Aylıktan kesme cezası ile tecziye edilenler 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilenler 10 yıl boyunca daire başkanı kadrolarına, daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına atanamazlar."ifadesi amirdir

Diğer taraftan; 657 sayılı Kanunun "Memurların kurumlarınca görevlerinin ve yerlerinin değiştirilmesi" başlıklı 76 maddesinde "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.
Memurlar istekleri ile, kurumlarında kazanılmış hak derecelerinin en çok üç derece altında aynı veya başka yerlerdeki kadrolara atanabilirler.
Aşağı dereceye atananların 68 inci maddede yazılı süre kaydı aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları mümkündür.
Kazanılmış hak derecelerinden aşağı derecelere atananların aylık derece ve kademeleri genel hükümlere göre tespit edilmekle beraber, atandıkları bu derecelerde geçirdikleri süreler (kesenek ve karşılık farklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına göderilmesini kabul etmeleri şartiyle) emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirilir."
hükmü yer almaktadır.

İdare görev unvan değişikliği hususundaki takdir yetkisini hizmet gerekleri ve kamu yararını gözeterek kullanmak zorundadır. İdare memurları arasında ayrımcılık yapamaz. 657 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin 2 nci fıkrası "Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır." hükmü gereğince hareket etmesi gereklidir.

Takdir yetkisi idareye keyfi davranma hakkını vermez. Takdir yetkisi hukukun içerisinde kalarak hareket etmesini gerektirmektedir. Takdir yetkisi kullanılmasında hizmet gerekleri, kamu yararına uyulmalı ve eşitlik ilkesine riayet etmelidir. İdare takdir yetkisini kullanırken aldığı kararların gerekçeleri de olmalıdır.

İdareye tanınan takdir yetkisi mutlak ve sınırsız değildir. Bu durumda takdir yetkisinin kamu yararı, hizmet gereği ve eşitlik ilkesi gibi kavramlar doğrultusunda kullanılması gerekir; aksi takdirde bu işlem sakat olur ve yargı mercilerince iptal edilir.

Uyarma ve kınama cezası naklen atanmaya engel olur mu?

Yukarıda yer verilen hükümler uyarınca;

1-4455 sayılı veya 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun hükümleri uyarınca affedilmiş disiplin cezaları kişinin talebi olmaksızın özlük dosyasından çıkartılmalıdır.

2-Özlük dosyasından çıkartılmış olan af kapsamında yer alan disiplin cezalarının idari işlemlere dayanak olarak gösterilmesi mevzuata aykırıdır.

3-Affedilmiş disiplin cezalarının özlük dosyasından çıkarılmaması görevi ihmal suçu, idari işlemlere dayanak yapılması ise açıkça görevi kötüye kullanmaktır.

4-657 sayılı Kanunun 132 inci maddesi açık olup belirtilen sürelerde söz konusu gerekçe ile atanılamayacak görevler belli olup bölge ve il teşkilatının en üst amiri olmamak kaydı ile müdür kadroları bu unvanlar içerisinde yer almamaktadır.

5-İdare memurların görev ve unvanlarını mevzuata uygun olarak değiştirme hususunda takdir yetkisi bulunmaktadır.

6- Amir idari işlemlerde takdir yetkisini, kamu yararı, hizmet gerekleri ve 657 sayılı Kanun ve Anayasanın 10 uncu maddesi hükümlerine uygun kullanmak zorundadır.

 

ANKET
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri veya çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
Tamam