YÖK BÖTE mezunlarını oyuncak etti

1982 Anayasasının " VI. Egemenlik " başlıklı 6 ncı maddesinde " Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz." hükmü amirdir.

Anayasanın 130, 131 ve 132 nci maddelerinde yüksek öğretime ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.

Anayasanın "Yükseköğretim üst kuruluşları" başlıklı 131 inci maddesinde "Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur.
Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler ve Bakanlar Kurulunca seçilen ve sayıları, nitelikleri, seçilme usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca atanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur.
Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir."hükmü bulunmaktadır.

Anılan hüküm uyarınca 4/11/1981 tarihli ve 2547 Yükseköğretim Kanunu 6/11/1981 tarihli ve 17506 sayılı Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
Söz konusu Kanunun "Lisans düzeyinde öğretim" matlaplı 43 üncü maddesinin b bendinde "b. (Değişik: 17/8/1983 - 2880/24 md.) Aynı meslek ve bilim dallarında, eğitim - öğretim yapan üniversitelerde, eğitim - öğretim, metod, kapsam, öğretim süresi ve yıl içindeki değerlendirme esasları bakımından eşdeğer olması ve öğrenimden sonra kazanılan unvanların aynı ve elde edilen hakların eşdeğer sayılması hususu Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine; öğretmen yetiştiren birimler için belirtilen esasların tespiti Milli Eğitim Bakanlığı ile de işbirliği yapılarak, Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir."ifadesi yer almaktadır.

Diğer taraftan, Kanun koyucu kendisi 12.5.1992 tarihli ve 21226 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 3795 sayılı "Bazı Lise, Okul ve Fakülte Mezunlarına Unvan Verilmesi Hakkında Kanunun" 3 üncü maddesinde " (a) Endüstri Meslek Lisesi, Kız Meslek Lisesi, Teknik Lise ve Kız Teknik Lisesi mezunlarına "Teknisyen" b) Lise üstü iki yıl süreli yüksek teknik öğretim görenlere, "tekniker",.....unvanı verilir. Bu unvanlar eğitim görülen dalın ismi ile birlikte kullanılır." hükmü ile belirtilen unvanlar ile ilgili düzenleme yapmış bulunmaktadır.

Burada şu hususu özellikle vurgulamak gerekir. Kanun koyucunun kendisinin belirlediği bir hususta yüksek öğretim kurulunun yetkisi de bulunmamaktadır.

3795 sayılı Kanunun özel bir kanun olup, 2547 sayılı Kanunu ve ilgili maddesinden yıllar sonra yürürlüğe konulduğu da unutulmamalıdır.

Yükseköğretim kurulu kararların alırken söz konusu mevzuata dikkat etmesi gerekir.

Anılan Kurulun kararları sistematik bir şekilde sitesinde yer almamaktadır.

Karar alımında raporların hazırlanmasında uzman personelinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Kararda kararı oluşturan gerekçeler yer almamaktadır.

Kısa sürede kararlarından vaz geçmekte veya değiştirmektedir.

Bu durum;
kamu kurumlarını
kamu çalışanlarını
öğrencileri
mağdur etmektedir.

Ayrıca, Yükseköğretim Kurulu Anayasa ve kanunların kendisine verdiği unvan belirleme yetkisini kullanmalı diğer kurumların görev alanlarına girip hizmet sınıfı belirlemesi ek gösterge belirlemesinin doğru olmadığını düşünüyorum.

Bu konuya ilişkin örnek verecek olursak Eğitim Fakültesi Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Öğretimi mezunları hakkında verdiği karardan bahsedilebilir.

Yüksek öğretim yürütme kurulu 13/5 2014 tarihli kararı ile mezun olduğumum okulu teknik eğitim yapan program olarak karar almıştır. Teknik öğretmen unvanını kullanabileceklerine karar vermiştir.

Yükseköğretim yürütme kurulu 15/10/2015 tarihli ve 2014.17.2821 sayılı kararı ile Eğitim Fakültelerinin Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Öğretimi bölümünü teknik öğretmen veya teknik eğitim veren bölüm olmadığına karar vermiştir.

Kamu çalışanları söz konusu karar çerçevesinde mağdur olmuşlar ve mali olarak aldığı haklarını iade etmek zorunda kalmışlardır.
Sormak lazım, Mevzuatta ne değişmiştir ki karar değiştirilmiştir.

Yalnız bu tür kararlar Eğitim Fakültelerinin Bilgisayar Ve Öğretim Teknolojileri Öğretimi bölümü mezunları ile sınırlı değildir. Bazı unvanların teknik hizmetler sınıfına alınmasında ve sonra çıkartılmasında ve sağlık bilimler eğitimlerine ilişkin olarak sorunlar yaşanmış ve yaşanmaktadır.

Yükseköğretim Yürütme Kurulu acilen:
1-Karların hazırlanmasında uzman bir ekip oluşturmalıdır.
2-Geçerli Kararlarını internet sayfasında oluşturulacak bölümde tarih sırası ile yayımlamalı.
3-Bundan sonra alınacak kararlara ilişkin olarak bir usul ve esasın belirlenmesi gerekmektedir.
4-Kamu istihdamı hususunda yetkin kurumlardan yardım alınması da değerlendirilebilir.